Yunan mitolojisinde Orpheus Trakyalı bir ozandır, aryıca Yunan mitolojisinin son kahramanıdır. Ünlü bir şair olarak bilinir. Bir rivayete göre Apollon’un, diğer bir rivayete göre bir ırmak tanrısı olan Oiagrus’un oğludur. Annesi Kalliope adındaki ilham perisidir.
Onun hakkındaki başlıca hikayeler, müziğiyle tüm canlıları büyüleme yeteneğine, eşi Eurydice’i yeraltı dünyasından kurtarma girişimine odaklanır. Orpheus, Batı kültüründe klasik mitolojinin kabulünde en önemli figürlerden biridir ve şiir, film, opera, müzik ve resim dahil olmak üzere sayısız sanat ve popüler kültür biçiminde tasvir edilmiştir.
Orpheus, lirinden o kadar hoş sesler çıkarırdı ki yırtıcı hayvanlar bile inlerinden çıkıp onun dizlerine yatarlardı. Kuşlar uçmaktan vazgeçip onun lirine konarlardı. O lirini çalmaya başlayınca ağaçlar titrer, taşlar bile ona koşardı.
Orpheus’un yer aldığı en ünlü hikaye, karısı Eurydice’nin hikâyesidir.
Düğününde, halkı Cicones arasında uzun otların arasında yürüyen Eurydice, bir satir tarafından saldırıya uğrar, satirden kaçma çabaları sırasında Eurydice bir engerek yuvasına düşer ve engerek onun topuğunu ısırarak ölümcül zehrini kadının vücuduna sokar. Oracıkta ölür. Cesedi, kederle boğuşan Orpheus tarafından bulundu ve tüm periler ve tanrılar ağlayacak kadar hüzünlü ve yaslı şarkılar çaldı.
Sevgilisinin ölümünden sonra oldukça üzülen Orpheus, yeraltı dünyasına gitti. Cehennemin kapısında bekleyen üç başlı Kerberos’un üç ağzı da onun lirinin sesini duyunca açık kaldı.
Müziği, Eurydice’in kendisiyle birlikte yeryüzüne dönmesine bir şartla izin veren Hades ve Persephone’nin kalplerini yumuşattı. Şart şöyleydi: Eurydice’in önünde yürüyecek ve ikisi de üst dünyaya ulaşana kadar Orpheus arkasına bakmayacaktı. Orpheus, Eurydice’i takip ederek yola koyuldu ancak üst dünyaya ulaşır ulaşmaz, hemen dönüp ona baktı, koşulun karşılanması için ikisinin de üst dünyada olması gerektiğini unuttu. Eurydice henüz üst dünyaya geçmediği için, bu sefer sonsuza dek olmak üzere ikinci kez ortadan kayboldu. Sevgilisi eşi bir buhar olarak havaya yükseldi ve kayboldu. Onu yakalamak istedi ama ruhları kayıkla cehennem deresi Styks’den geçiren kayıkçı onu bir daha kayığa almadı.
Virgil, şiirinde Dryadların Epirus ve Hebrus’tan Getae topraklarına (kuzeydoğu Tuna vadisi) kadar ağladığını yazmış ve hatta kederi nedeniyle Hyperborea ve Tanais’e gittiğini anlatmıştır.
Eurydice hikayesi aslında Orpheus mitlerine sonradan eklenmiş olabilir. Özellikle, Eurudike ismi Persephone’ye bağlı kült unvanlarını hatırlatmaktadır. Şair Robert Graves’in teorilerine göre, mit başka bir Orpheus efsanesinden türetilmiş olabilir. Bu efsanede Tartarus’a seyahat eder ve tanrıça Hekate’yi büyülediği anlatılır.
Ölümü hakkında da çeşitli görüşler vardır. Pausanias’ın rivayetine göre Orpheus, insanlara müziğin kutsal sırrını öğrettiği için Zeus’un yıldırımı ile kavrulmuştur. Orpheus’un nehre düşen başını ve lirini dalgalar Lesbos kıyısına kadar getirmişlerdir. Orpheus’un başının Meles kıyılarında bir çoban tarafından bulunup Makedonya’da Libethra şehrinde Orpheus’a ait bir mezar olduğunu söyleyenler de vardır.
Kaynakça: Can, Şefik (2011). Klasik Yunan Mitolojisi, İstanbul: Ötüken Yayınları.
Bir yanıt yazın