Olumluluğun esas alındığı yaşam ve Minimalizm, bir trend olmaktan öteye geçerek, pek çok insanın kullandığı bir yaşam felsefesi haline geldi. Peki, bu iki kavram neden bu kadar önemli? Ve neden sadece eşyalar için değil, birey için de faydalı?

Minimalizm nedir?

Minimalizm, gereksiz eşya, düşünce ve alışkanlıklardan arınarak yaşamı sadeleştirmeyi hedefleyen bir yaşam felsefesidir. Minimalist yaklaşım, bireylere yalnızca ihtiyaç duydukları ve gerçekten değer verdikleri şeylerle yaşamayı tavsiye eder. Bu, kişisel alanlarda daha az ama daha öz eşya bulundurmak olabilir

Zihinsel olarak daha az karmaşayla başa çıkmak ve zamanlarını gerçekten önemli şeylere odaklamayı içerir.

Minimalizm, tüketim alışkanlıklarını sorgulayarak, fazla tüketimin getirdiği stresi ve karmaşayı azaltmayı amaçlar. Bireye daha sade bir yaşam vadederek, odaklanmasına yardımcı olur. Neticede Minimalizm sadece evlere değil zihne de düzen ve sadelik getirmenin etkili yollarından biridir.

“KonMari” metodu

bu bağlamda marie kondo ve kendisinin geliştirdiği “konMari” metodu örnek gösterilebilir. “KonMari” metodu;  Eşyalarınızı kategorilere ayırarak, her bir parçaya teker teker dokunup, neşe verip vermediğini sorgulamanızı önerir. Bu yöntem sayesinde bireyler yıllarını beraber geçirdiği ve hatıralar biriktirerek yanlarında tuttukları eşyaları bırakabilmeyi öğrenir.

neyin gerekli, ve neyin gereksiz olduğunu ve hangi unsurların zihnimizi meşgul ettiğine dair bir sorgulama yapmamızı önererek, sistematik ama duygusal bir yaklaşım sunar. Eşyalarınız üzerinde kontrol sahibi olmanızı ve evinizi daha huzurlu bir hâle getirmenize yardımcı olur.

“Hayatta sadece sevdiğimiz öğelerle çevrili olmaktan daha büyük bir mutluluk düşünemiyorum…” -marie kondo

“hayatı sadeleştirmek için derle, topla, rahatla” (2010)

sakin zihin ve minimalizm’in birleştiği nokta

bireyin atması gereken ilk adımlardan biri, sade bir yaşama ihtiyaç duyduğunu kabul etmesi ve kendini bu yeni yolculuğa adapte ederek zihnini yeniden şekillendirmeye başlamasıdır.

birey, bulunduğu yaşam alanının içerisinde kendisini rahatsız eden, ihtiyaç duymadığı ve dikkatini dağıtan tüm eşyalardan kurtulmalı ve nihayetinde yaşam alanını “düzene” kavuşturarak aynı bağlamda yeni zihnini de kabul etmelidir.

Sonuç olarak, bireyin farkındalığını arttırması gerekir. kendi zihninin asıl yapıtaşının yine kendisi olduğunu fark etmesi bunun devamında gelmelidir.

Tidying Up with Marie Kondo adlı programıyla kendi oluşturduğu felsefeyi detaylıca anlatarak sakin yaşamın sırlarını paylaşan marie kondo’dan hepimiz birşeyler öğrenebiliriz. tabiki bireyin fazla eşyalardan arınma ve düzgün bir zihin temizliği için tüm yapabileceği şeyler bunlar ile kısıtlı değildir.

Arınma ve geçiş süreçlerinin geçmişten günümüze değişimi

günümüzde her ne kadar pek çok insan bitirdiği bir ilişkiyi ya da yaşadıkları travmatik deneyimi atlatmak için kendilerince anı yükü olan kişisel eşyaları, fotoğrafları ve giysileri hayatlarından çıkarıyor, hatta yakıyor olsalar bile bu aslında çok da yeni bir hareket sayılmaz.

Geçmişten günümüze İskandinav, Japon, Hint, antik roma ve Tibet kültürlerinde genellikle bu dünyadan göçen kimselerin kişisel eşyaları onlarla beraber yakılmakta, bazen de ölümün konu başlığı olmadığı durumlarda insanlar yeni başlangıçlar adına, kişisel eşyalarını ve birikimlerini yakarak, denize bırakarak ya da bağışlayarak hayatlarının sonraki dönemini ve yolculuklarını kutlamışlardır.

sade düşünce biçimi ve bireylerin psikolojisi

Eşya yığınları olsun ya da olmasın, bireyler daima hayat içerisinde bir karmaşa ile karşı karşıya gelebilir. iş hayatı, sosyal ilişkiler, ve bireyin iç dünyası, her alandan darbe alabilir. Bireyin sağlıklı bir zihne sahip olmasının kilit noktalarından biri yaşam alanıdır.

Yaşam alanı düzenli ama kendisine hitap eden, bir ruhu olan bireyler, evlerinde sağlık, mutluluk ve huzuru kolayca bulabilir. Sakin bir zihin, sağlıklı ve mutlu yaşamanın kilit noktalarından biridir.

nihayetinde tüketimimizi sınırlandırarak, ev düzenimize getirdiğimiz Minimalizm’i ,bir trend olmaktan çıkarıp düşünce biçimi haline getirmek, ve zihnimizi “toparlayarak” sadeleştirmemiz mümkündür.

kaynakça

“Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle Topla Rahatla” -marie kondo (2010), https://konmari.com/about-marie-kondo/

“Sakin zihin ve Minimalizm: fazlalar ve azlar” için bir yanıt

  1. Aynı yazı gibi minimalist mükemmel bir yazı olmuş okur tarafından merak uyandıran ve devamını istenilen bir serini gibi sürükleyici ve bilgi dolu çok beğendim ve söylediklerine katılıyorum derin duygular hissedilmesikçe çoğul eşyaya ve insana gerek yok dokunup duyguyu enerjiyi hissedip hayatımıza devam etmeliyiz ve edeceğim bu yazıyla bir yapbozun parçaları gibi bazı şeyler oturdu yüreğimde ve beynimde 🤍

Bir yanıt yazın

BENZer yazılar