İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi, Türkiye’nin hem siyasi hem de hukuki gündeminde önemli bir yer edindi. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarını “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal ettiğini duyurdu. Bu kararın temelinde, İmamoğlu’nun 1990 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yaptığı yatay geçişin usulsüz olduğu iddiası yatıyor. Üniversite, o dönemde Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmayan bir kurumdan yapılan bu geçişin, mevcut mevzuata aykırı olduğunu belirtti.

Kararın Hukuki Boyutu

Diploma iptali, beraberinde ciddi hukuki tartışmaları getirdi. İmamoğlu, kararın hukuka aykırı olduğunu ve diploma iptal yetkisinin yalnızca İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’nda bulunduğunu savunuyor. İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, bu kararın idari mahkemelerde dava konusu olacağını, gerekirse Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınacağını ifade etti. Ayrıca, İmamoğlu ve ekibi, sürecin siyasi bir hamle olarak İstanbul’daki başarısını gölgelemek ve cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek amacıyla başlatıldığını öne sürüyor.

Siyasi Tepkiler

Karar, siyasi çevrelerde de farklı yankılar buldu. Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), diploma iptalini siyasi bir manevra olarak nitelendirerek İmamoğlu’na destek verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararın hukuki değil siyasi olduğunu ve İmamoğlu’nun mağdur edildiğini belirtti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da İmamoğlu’ya destek mesajı yayımladı. Buna karşılık, iktidara yakın bazı isimler ise kararın hukukun üstünlüğünü koruduğunu ve usulsüzlüklere karşı önemli bir adım olduğunu savundu.

İmamoğlu’nun Açıklamaları

Ekrem İmamoğlu, kararın ardından sosyal medya üzerinden ve katıldığı bir iftar programında açıklamalarda bulundu. Milletin adaletine ve vicdanına güvendiğini ifade eden İmamoğlu, “Bu yapılanın muhatabı artık Ekrem değildir. Bu yapılanın muhatabı milletimizdir” diyerek, sürecin toplumsal bir boyuta ulaştığını vurguladı. Ayrıca, hukuki mücadelelerine devam edeceklerini ve hakkını sonuna kadar arayacağını belirtti.

Devam Eden Hukuki Süreç

Diplomasının iptal edilmesi, İmamoğlu’nun siyasi kariyerini etkileyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor. Türkiye’de bazı kamu görevleri, özellikle cumhurbaşkanlığı adaylığı için üniversite mezuniyeti şartı aranıyor. Ancak İmamoğlu’nun avukatı, dava sürecinde yürütmeyi durdurma kararı alınabileceğini ve bu durumda İmamoğlu’nun yükseköğrenim mezuniyetinin geçerli sayılabileceğini ifade etti. İstanbul İdare Mahkemeleri’nde açılacak dava sonrası istinaf ve temyiz süreçlerinin de işletileceği belirtiliyor. Şu an için İmamoğlu’nun “içeri alınması” yani gözaltına alınması gibi bir durum söz konusu değil; ancak hukuki süreç, kamuoyunda bu yönde spekülasyonlara yol açmış durumda.

Sonuç

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, Türkiye’de hem hukuki hem de siyasi açıdan karmaşık bir tabloyu ortaya koyuyor. Kararın nihai sonucu, yargı mercilerinin vereceği kararlarla şekillenecek. Süreç, İmamoğlu’nun siyasi geleceği kadar, Türkiye’deki hukuk ve siyaset ilişkisine dair tartışmaları da etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Şu aşamada, olayların gelişimini tarafsız bir şekilde izlemek ve yargının kararını beklemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Bir yanıt yazın

BENZer yazılar