- Katılım
- 10 Mar 2024
- Mesajlar
- 38
- Tepkime puanı
- 5
Duyguların körleşmesi, kişinin artık hiçbir şey umurunda değilmiş gibi hissetmesi durumudur.
Duygulara kaskatı kesilmektir. Duyguları yok sayıp görmezden gelmektir.
Hissizliğin anlam bulduğu yerdir…
Umarsızlık, sanki bir gölgenin altına sıkışmış gibi hissettirir insana. Her şey gri bir perde gibi gelir gözlerin önüne, hiçbir şeyin değeri kalmaz.
Ruhsuz kalplerin birer yansımasıdır.
Her şey monoton bir ritimde akar, hiçbir anlam taşımaz.
Kelimelerin kurumuş bir kuyunun dibinde, sessizlik hüküm sürer.
Umarsızlık, bir yabancının düşleri içinde kaybolmak gibidir. Kendi kendine yetmemek, kendi içinde kaybolmak…
Umarsızlık içinde kaybolmuş bir yolcu olarak sessizce bekliyorum, umutla!
Gülüşler, yüzlerden sekteye uğrayan anlamsız birer mimariye dönüşmüştü. Hayatın içinde olmak, ama aslında var olmamak gibi bir şeydi bu.
Neşe dolu anlar, gözlerimin önünden geçip giderken, hislerim karanlık bir sisle kaplanmış gibiydi. Renkler solmuş, sesler yankısız kalmıştı. Dünya, içinde bulunduğum donukluğa rağmen dönüyordu; ben ise bir köşede sessizce bekliyordum.
Gerçeklik, beni acı bir şekilde tokatladı. O an, umarsızlığın içinde boğulduğumu fark ettim.
Umarsızlık, hayatın bize sunduğu büyük bir hediyeyle yüzleşmek için bir fırsattır. Sadece bir adım atmak, her şeyin değişebileceğini gösterir bize. Umutsuzlukla dolu anlarımızda bile, içimizdeki umudu bulabilir ve hayatı yeniden keşfedebiliriz.
Duygulara kaskatı kesilmektir. Duyguları yok sayıp görmezden gelmektir.
Hissizliğin anlam bulduğu yerdir…
Umarsızlık, sanki bir gölgenin altına sıkışmış gibi hissettirir insana. Her şey gri bir perde gibi gelir gözlerin önüne, hiçbir şeyin değeri kalmaz.
Ruhsuz kalplerin birer yansımasıdır.
Her şey monoton bir ritimde akar, hiçbir anlam taşımaz.
Kelimelerin kurumuş bir kuyunun dibinde, sessizlik hüküm sürer.
Umarsızlık, bir yabancının düşleri içinde kaybolmak gibidir. Kendi kendine yetmemek, kendi içinde kaybolmak…
Umarsızlık içinde kaybolmuş bir yolcu olarak sessizce bekliyorum, umutla!
Gülüşler, yüzlerden sekteye uğrayan anlamsız birer mimariye dönüşmüştü. Hayatın içinde olmak, ama aslında var olmamak gibi bir şeydi bu.
Neşe dolu anlar, gözlerimin önünden geçip giderken, hislerim karanlık bir sisle kaplanmış gibiydi. Renkler solmuş, sesler yankısız kalmıştı. Dünya, içinde bulunduğum donukluğa rağmen dönüyordu; ben ise bir köşede sessizce bekliyordum.
Gerçeklik, beni acı bir şekilde tokatladı. O an, umarsızlığın içinde boğulduğumu fark ettim.
Umarsızlık, hayatın bize sunduğu büyük bir hediyeyle yüzleşmek için bir fırsattır. Sadece bir adım atmak, her şeyin değişebileceğini gösterir bize. Umutsuzlukla dolu anlarımızda bile, içimizdeki umudu bulabilir ve hayatı yeniden keşfedebiliriz.