- Katılım
- 11 Mar 2024
- Mesajlar
- 4
- Tepkime puanı
- 1
Feminizm bildiğiniz üzere ya da bilmediğiniz, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan harekettir. Kelime maanasıyla daha da açmak isterim. Fenizim köken olarak Latince 'femina' onun Fransızca türevi olan da 'feminisme' sözcüğünden geldiği, Türkçe eş anlamlısı da 'hatunculuk' olarak belirtilmektedir.Bir kadın hareketi olarak insanlar da bilinç uyandırdığı kesindir.
Artı olarak amacı ;eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda, eşit haklara sahip olmak, yerel kürtaj hakkına sahip olmaktan, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden, lezbiyen haklarına kadar uzanır.Aslında düşünüldüğü gibi tek bir konu bağlamından ibaret değildir Feminizm.
Ve bilinmelidir ki tarih öncesi kadın haklarından gelen, kadınlara gösterilen her türlü hak istismarından mütevellittir ki kadın ve erkek arasındaki toplumsal eşitsizliğin süregelmesi feminizmin bu amaçla iyileştirilmesine, eşitliğin sağlanmasına destek olmuştur ve sayısız hareket peşi sıra gelmiştir.
Feminizm dillerde pilesenk olup kimsenin anlamını tamamıyla bilmediği zamanda savrulup duran bir kelime, bakalım nasıl doğmuş : modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının eğitim hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Morquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerin de yer aldığı Aydınlanma dönemi götürmektedir.Kadınlar için ilk bilimsel topluluk Hollanda cumhuriyetinin güneyinde yer alan bir şehir olan Middelburg da kurulmuştur (1785) ilk konu alan kitap da Mary Wollstonecraft'ın feminist olarak adlandırılan A Vindication of the Rights Of Women adlı eseridir, okunup anlanılması gereken bir eser. Ayrıca 19.yy Reform hareketleri içinde yer almaktadır.Kadınlara yönelik adaletsiz davranıldığına dair bilinç oluştukça, organize bir hareket haline gelmiştir.Ayrıca bu harekete 'feminisme' adını veren sosyalist kişi Charles Fourierdin'dir (1837) kısaca size tarihsel süreçten bahsetmek istedim.
Ve
İlk kadın hakları toplantısı New York Seneca Falls da 1848 yılında yapılmış,daha işlevsel daha koordine bir hal almaya başlamıştır bununla birlikte, bunlar ne kadar küçük olaylar olarak görünse de aslında mihenk taşlarıdır kadın haklarının.Feminizim'in gelelim 1993'e Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı uluslararası kadın hakları için önemli olmakla beraber kadınlar için 'insan hakları' kavramı ilk olarak burada Birleşmiş Milletler sürecine dahil edilmiştir.Bunun sonucunda pek çok kadının gözü açılmış büyük bir kapmanyayla desteklenmiştir 'Kadınlar ve kız çocuklarının insan haklarını evrensel insan haklarıyla ayrılamaz bölünmez ve vazgeçilmez' olduğu tezini ilan etmiştir.
Görüldüğü gibi feminizmi çeşitli renklere bürünüp bu zamana ulaşmayı başarmış olup baştaki amacını, değerini yitirmeye başlamakta diyorum, çünkü bireysel bir amaca bürünüp 'magazinsel bir propagandaya' dönüşüyor, gün geçtikçe. Savunmamız gereken ötekileştirilmiş, ezilen, kırılan, dökülen, hakları elinden alınan kadınlar olmalı. Hâla ve belki de sen bunları okurken sevgili okur dünyanın bir yerinde, köşesinde 'kadının' biri güçsüz olduğu(öyle sanıldığı) sustuğu sebebiyle(mecbur bırakıldığı) ve sayamayacağım birçok nedenden dolayı hakları elinden alınıyor.Sebeplerinden en önemli ikisi de ataerkil seviciliği, baskısı diyebilirim.Zamanla değişir mi? daha mı önemli bir hareket olur? Ya da anlamını yitirip daha da işin içinden çıkılmaz bir hal olur bilemeyiz, her gün bir yerlerde yüzlerce binlerce kadın öldürülüyor bunu değiştirmektir asıl amaçlarımız.
Feminizm çok değerli unutulmaması gereken bir 'cevherdir' kendi savaşını kazanmaya çalışan kadınlara yoldaş, sırdaş, güç kaynağı, umut oluyor,yok etmeyelim.Tek temennim hakların eşit dağıtılması bu cevher sadece basamak ama bireysel olan değil toplumsal olan.
Artı olarak amacı ;eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda, eşit haklara sahip olmak, yerel kürtaj hakkına sahip olmaktan, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden, lezbiyen haklarına kadar uzanır.Aslında düşünüldüğü gibi tek bir konu bağlamından ibaret değildir Feminizm.
Ve bilinmelidir ki tarih öncesi kadın haklarından gelen, kadınlara gösterilen her türlü hak istismarından mütevellittir ki kadın ve erkek arasındaki toplumsal eşitsizliğin süregelmesi feminizmin bu amaçla iyileştirilmesine, eşitliğin sağlanmasına destek olmuştur ve sayısız hareket peşi sıra gelmiştir.
Feminizm dillerde pilesenk olup kimsenin anlamını tamamıyla bilmediği zamanda savrulup duran bir kelime, bakalım nasıl doğmuş : modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının eğitim hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Morquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerin de yer aldığı Aydınlanma dönemi götürmektedir.Kadınlar için ilk bilimsel topluluk Hollanda cumhuriyetinin güneyinde yer alan bir şehir olan Middelburg da kurulmuştur (1785) ilk konu alan kitap da Mary Wollstonecraft'ın feminist olarak adlandırılan A Vindication of the Rights Of Women adlı eseridir, okunup anlanılması gereken bir eser. Ayrıca 19.yy Reform hareketleri içinde yer almaktadır.Kadınlara yönelik adaletsiz davranıldığına dair bilinç oluştukça, organize bir hareket haline gelmiştir.Ayrıca bu harekete 'feminisme' adını veren sosyalist kişi Charles Fourierdin'dir (1837) kısaca size tarihsel süreçten bahsetmek istedim.
Ve
İlk kadın hakları toplantısı New York Seneca Falls da 1848 yılında yapılmış,daha işlevsel daha koordine bir hal almaya başlamıştır bununla birlikte, bunlar ne kadar küçük olaylar olarak görünse de aslında mihenk taşlarıdır kadın haklarının.Feminizim'in gelelim 1993'e Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı uluslararası kadın hakları için önemli olmakla beraber kadınlar için 'insan hakları' kavramı ilk olarak burada Birleşmiş Milletler sürecine dahil edilmiştir.Bunun sonucunda pek çok kadının gözü açılmış büyük bir kapmanyayla desteklenmiştir 'Kadınlar ve kız çocuklarının insan haklarını evrensel insan haklarıyla ayrılamaz bölünmez ve vazgeçilmez' olduğu tezini ilan etmiştir.
Görüldüğü gibi feminizmi çeşitli renklere bürünüp bu zamana ulaşmayı başarmış olup baştaki amacını, değerini yitirmeye başlamakta diyorum, çünkü bireysel bir amaca bürünüp 'magazinsel bir propagandaya' dönüşüyor, gün geçtikçe. Savunmamız gereken ötekileştirilmiş, ezilen, kırılan, dökülen, hakları elinden alınan kadınlar olmalı. Hâla ve belki de sen bunları okurken sevgili okur dünyanın bir yerinde, köşesinde 'kadının' biri güçsüz olduğu(öyle sanıldığı) sustuğu sebebiyle(mecbur bırakıldığı) ve sayamayacağım birçok nedenden dolayı hakları elinden alınıyor.Sebeplerinden en önemli ikisi de ataerkil seviciliği, baskısı diyebilirim.Zamanla değişir mi? daha mı önemli bir hareket olur? Ya da anlamını yitirip daha da işin içinden çıkılmaz bir hal olur bilemeyiz, her gün bir yerlerde yüzlerce binlerce kadın öldürülüyor bunu değiştirmektir asıl amaçlarımız.
Feminizm çok değerli unutulmaması gereken bir 'cevherdir' kendi savaşını kazanmaya çalışan kadınlara yoldaş, sırdaş, güç kaynağı, umut oluyor,yok etmeyelim.Tek temennim hakların eşit dağıtılması bu cevher sadece basamak ama bireysel olan değil toplumsal olan.
Son düzenleme: