mesh sistemleri, geniş alanlarda veya sinyalin düzensiz dağıldığı çok odalı yapılarda, internet bağlantısını sabit ve güçlü tutmak amacıyla kullanılır. klasik modemlerin ulaşmakta zorlandığı alanlarda sinyali taşıyan değil, paylaşan cihazlardır. her bir birim, sinyali bir sonraki birime doğrudan aktarmaz, bunun yerine merkezi ağ mantığıyla tüm cihazlarla sürekli iletişimde kalır. bu nedenle sistem, bir halka değil, bir ağ dokusuna benzer.
sistemi kurarken alanın büyüklüğü, kat sayısı ve duvar tipi en belirleyici değişkenler olur. betonarme duvarlar, metal destekli yapılar veya zemine yakın kalın zeminler sinyal zayıflamasına yol açar. sistem bu nedenle, cihazların görüş alanı içerisinde ama çok yakın olmayacak şekilde konumlandırılmasını gerektirir. iki cihaz arasında ideal mesafe, sinyal gücünü kaybetmeden diğerine ulaşabilecek noktadır. genellikle 8-12 metre arası bir yerleşim uygun olur; bu mesafe içinde doğrudan görsel engel olmaması tercih edilir.
modemin kendisi genellikle internet sağlayıcıdan gelen kablonun bağlandığı ilk noktadır. mesh sistemin ilk birimi, bu modemle ethernet kablosu üzerinden bağlantı kurar. bu birim, tüm diğer mesh birimlerine interneti ileten ana düğüm olur. diğer birimler (uydular) ise sistem içinde onunla ve birbirleriyle bağlantı kurar. bağlantı türü kablosuz olabilir, ancak ethernet kablosu ile yapılan bağlantılar sistemin kararlılığını ciddi oranda artırır. buna “kablolu geri bağlantı” (wired backhaul) denir ve mümkünse tercih edilmelidir.
cihaz kurulumu çoğu üreticide mobil uygulamalar üzerinden ilerler. bu uygulamalar cihazları otomatik tanır ve ağ kurulum adımlarını basitleştirir. ilk kurulumdan sonra sistem genellikle tek bir ağ adı (SSID) üzerinden çalışır ve kullanıcı, hangi mesh birimine bağlı olduğunu fark etmeden ağ içinde hareket edebilir. bu da "kesintisiz geçiş" (seamless roaming) anlamına gelir.
cihaz seçimi yapılırken desteklediği wifi standardı önem taşır. güncel standartlar arasında wifi 6 ve wifi 6e en yaygın olanlardır; daha yüksek veri hızı, daha düşük gecikme ve çoklu cihaz performansında iyileştirme sunarlar. wifi 7 destekli modeller de pazarda yer almaya başlamış olsa da hem maliyetleri yüksektir hem de destekleyen istemci cihazların sayısı azdır.
kullanıcı sayısı arttıkça sistemin donanımsal kapasitesi önem kazanır. düşük seviye cihazlar yoğun trafikte kararsızlık gösterebilir. aynı şekilde uygulamalar üzerinden sunulan “ebeveyn denetimi”, “cihaz önceliği” (QoS), “misafir ağı” gibi ek yazılımsal özellikler, sistemin sadece sinyal dağıtıcısı değil, bir ağ yöneticisi gibi davranmasını sağlar.
enerji kesintilerine karşı sistemin UPS (kesintisiz güç kaynağı) üzerinden beslenmesi tavsiye edilir. elektrik gidip geldiğinde ağın yeniden kurulması zaman alabilir. ayrıca cihazların düzenli olarak yazılım güncellemeleri yapılmalıdır. üreticiler zaman içinde performans artırıcı ya da güvenlik iyileştirici yazılımlar yayınlar.
gelişmiş sistemlerde cihaz başına bağlı kullanıcıları görebilmek, sinyal gücünü izleyebilmek, hangi cihazın hangi ağa bağlandığını takip edebilmek mümkündür. bu detaylar, özellikle büyük ailelerde veya küçük ofislerde sistem yönetimini kolaylaştırır.
mesh sistemlerinin en verimli şekilde çalışabilmesi için kablosuz parazit kaynaklarının da minimuma indirilmesi gerekir. bluetooth cihazlar, eski kablosuz telefonlar, mikrodalga fırınlar gibi ekipmanlar, 2.4ghz bandında parazit yaratabilir. bu nedenle mesh cihazlarının 5ghz veya 6ghz bantlarına da destek vermesi önerilir.
sistemi kurduktan sonra hız testleri, kopma kontrolü ve ağ analizi yapılmalı; gerekirse cihaz konumları yeniden düzenlenmelidir. çoğu mesh sistemi, bağlı cihazları otomatik olarak en güçlü sinyale yönlendirir ancak bazı durumlarda manuel optimizasyon gerekebilir.
sistemi kurarken alanın büyüklüğü, kat sayısı ve duvar tipi en belirleyici değişkenler olur. betonarme duvarlar, metal destekli yapılar veya zemine yakın kalın zeminler sinyal zayıflamasına yol açar. sistem bu nedenle, cihazların görüş alanı içerisinde ama çok yakın olmayacak şekilde konumlandırılmasını gerektirir. iki cihaz arasında ideal mesafe, sinyal gücünü kaybetmeden diğerine ulaşabilecek noktadır. genellikle 8-12 metre arası bir yerleşim uygun olur; bu mesafe içinde doğrudan görsel engel olmaması tercih edilir.
modemin kendisi genellikle internet sağlayıcıdan gelen kablonun bağlandığı ilk noktadır. mesh sistemin ilk birimi, bu modemle ethernet kablosu üzerinden bağlantı kurar. bu birim, tüm diğer mesh birimlerine interneti ileten ana düğüm olur. diğer birimler (uydular) ise sistem içinde onunla ve birbirleriyle bağlantı kurar. bağlantı türü kablosuz olabilir, ancak ethernet kablosu ile yapılan bağlantılar sistemin kararlılığını ciddi oranda artırır. buna “kablolu geri bağlantı” (wired backhaul) denir ve mümkünse tercih edilmelidir.
cihaz kurulumu çoğu üreticide mobil uygulamalar üzerinden ilerler. bu uygulamalar cihazları otomatik tanır ve ağ kurulum adımlarını basitleştirir. ilk kurulumdan sonra sistem genellikle tek bir ağ adı (SSID) üzerinden çalışır ve kullanıcı, hangi mesh birimine bağlı olduğunu fark etmeden ağ içinde hareket edebilir. bu da "kesintisiz geçiş" (seamless roaming) anlamına gelir.
cihaz seçimi yapılırken desteklediği wifi standardı önem taşır. güncel standartlar arasında wifi 6 ve wifi 6e en yaygın olanlardır; daha yüksek veri hızı, daha düşük gecikme ve çoklu cihaz performansında iyileştirme sunarlar. wifi 7 destekli modeller de pazarda yer almaya başlamış olsa da hem maliyetleri yüksektir hem de destekleyen istemci cihazların sayısı azdır.
kullanıcı sayısı arttıkça sistemin donanımsal kapasitesi önem kazanır. düşük seviye cihazlar yoğun trafikte kararsızlık gösterebilir. aynı şekilde uygulamalar üzerinden sunulan “ebeveyn denetimi”, “cihaz önceliği” (QoS), “misafir ağı” gibi ek yazılımsal özellikler, sistemin sadece sinyal dağıtıcısı değil, bir ağ yöneticisi gibi davranmasını sağlar.
enerji kesintilerine karşı sistemin UPS (kesintisiz güç kaynağı) üzerinden beslenmesi tavsiye edilir. elektrik gidip geldiğinde ağın yeniden kurulması zaman alabilir. ayrıca cihazların düzenli olarak yazılım güncellemeleri yapılmalıdır. üreticiler zaman içinde performans artırıcı ya da güvenlik iyileştirici yazılımlar yayınlar.
gelişmiş sistemlerde cihaz başına bağlı kullanıcıları görebilmek, sinyal gücünü izleyebilmek, hangi cihazın hangi ağa bağlandığını takip edebilmek mümkündür. bu detaylar, özellikle büyük ailelerde veya küçük ofislerde sistem yönetimini kolaylaştırır.
mesh sistemlerinin en verimli şekilde çalışabilmesi için kablosuz parazit kaynaklarının da minimuma indirilmesi gerekir. bluetooth cihazlar, eski kablosuz telefonlar, mikrodalga fırınlar gibi ekipmanlar, 2.4ghz bandında parazit yaratabilir. bu nedenle mesh cihazlarının 5ghz veya 6ghz bantlarına da destek vermesi önerilir.
sistemi kurduktan sonra hız testleri, kopma kontrolü ve ağ analizi yapılmalı; gerekirse cihaz konumları yeniden düzenlenmelidir. çoğu mesh sistemi, bağlı cihazları otomatik olarak en güçlü sinyale yönlendirir ancak bazı durumlarda manuel optimizasyon gerekebilir.