- Katılım
- 27 Mar 2024
- Mesajlar
- 3
- Tepkime puanı
- 0
Günümüz teknoloji ve bilişim dünyasında, insanın bulunduğu her alanda çoğunlukla
bilgisayar ve türevleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu cihaz ya da ürünlerin gelişen çağda
ihtiyaç duyulan, eksikliği hissedilen ve genellikle insan gücünü minimalize etmeye çalışan
olaylarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Sanayi devrimi gibi geçmişte insanlık için büyük ölçüde
yarar sağladığı bilinen buna benzer pek çok örnek mevcuttur.
Teknolojinin sağladığı yararlar inkar edilemez gerçeklere dönüşmeye başladığı sıralarda
ise artık akıllarda da yeni sorular oluşturmaya başlamıştır.
Teknoloji bize hizmet etmekten çıkıp artık biz ona hizmet etmeye başlıyor olabilir miyiz?
Bu soru gelişmeye başlama aşamasında sadece bir ihtimal iken gelinen teknolojik çağda artık su götürmez
gerçeklerden biri olmaya başlamıştır. Ticaret, eğitim, sağlık ve sanayi gibi birbirinden farklı
sektörlerde en önemli yardımcı kaynaklardan biri haline gelmesi de bu gerçekliği destekler niteliktedir.
İnsan gücünden çok insan beynine ihtiyaç duyulan bir devirde yaşamaya başladığımız için
teknolojinin gelişimi sınır tanımadan ileriye doğru yönelmektedir. Çünkü insan beyninin sınırları kendi
koyduğu duvarlara çarptığı zaman son bulur. Kendi duvarlarını yıkan insanlar için ise daha da ileriye
gitmeleri için engeller ortadan kalkmıştır. Yardımcı kaynaktan ana konuya evrilen teknolojiyi de yıkılan
bu duvarların ardında aramaya başlayabiliriz. Yapay zeka bu sınırtanımamazlık için en belirgin örnektir.
Mevcut durumda akıllara yeni bir soru daha gelmektedir.
Yapay zeka bize mi hizmet ediyor yoksa insanlık artık robotik fikirlere esir mi olmaya başlıyor?
Geçmişte ve günümüzde insanların akıllarında teknoloji ile alakalı belli şüpheler hep yer edinmiştir.
Güncel sorular yapay zeka ve robotlar iken geçmişte de yarar-zarar ölçeği arasında sorgulamalar oldukça fazladır.
Bu konuda yazılmış örneklerden birinin linkine buradan ulaşabilirsiniz: http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/43190.pdf
İnsanlığın gelişime aç ruhu yenilikleri merak etse de her yeniliğin getirdiği olası yan etkileri düşünüp
bu tür sorulara da cevap aramaktadır.
Yararı toplum için çok önemli olan teknolojik gelişimler belirli amaçlar dışarısına çıktığı
andan itibaren tehlike belirtileri göstermeye başlayacaktır. Genel korkular ve sorular bu amaç dışına çıkılan
durumlardan sonra oluşmaktadır. Yeni çıkan güncellemeler yararının beraberinde olumsuzluklarıyla gelmektedir.
Eski zamanlarda pek çok insanın makineleşme döneminde işsiz kaldığı bilinmektedir. İşsizlik sorunu
bu korkuların içerisinde en zararsız olanıdır. Silah ve savunma sanayisi yarar amacının dışına çıkmaması zorunlu
olan alanlardır.
Sonuç olarak teknolojiyi iki ucu da keskin bir bıçağa benzetebiliriz. Yara almamak için kendimizi korurken
dikkatli davranmalı ve olası sonuçları dahilinde verilen kararları uygulamalıyız. Gelişime ve teknolojiye açık
etik değerlere sahip bireyler olarak bu gayeye hizmet edebiliriz.
bilgisayar ve türevleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu cihaz ya da ürünlerin gelişen çağda
ihtiyaç duyulan, eksikliği hissedilen ve genellikle insan gücünü minimalize etmeye çalışan
olaylarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Sanayi devrimi gibi geçmişte insanlık için büyük ölçüde
yarar sağladığı bilinen buna benzer pek çok örnek mevcuttur.
Teknolojinin sağladığı yararlar inkar edilemez gerçeklere dönüşmeye başladığı sıralarda
ise artık akıllarda da yeni sorular oluşturmaya başlamıştır.
Teknoloji bize hizmet etmekten çıkıp artık biz ona hizmet etmeye başlıyor olabilir miyiz?
Bu soru gelişmeye başlama aşamasında sadece bir ihtimal iken gelinen teknolojik çağda artık su götürmez
gerçeklerden biri olmaya başlamıştır. Ticaret, eğitim, sağlık ve sanayi gibi birbirinden farklı
sektörlerde en önemli yardımcı kaynaklardan biri haline gelmesi de bu gerçekliği destekler niteliktedir.
İnsan gücünden çok insan beynine ihtiyaç duyulan bir devirde yaşamaya başladığımız için
teknolojinin gelişimi sınır tanımadan ileriye doğru yönelmektedir. Çünkü insan beyninin sınırları kendi
koyduğu duvarlara çarptığı zaman son bulur. Kendi duvarlarını yıkan insanlar için ise daha da ileriye
gitmeleri için engeller ortadan kalkmıştır. Yardımcı kaynaktan ana konuya evrilen teknolojiyi de yıkılan
bu duvarların ardında aramaya başlayabiliriz. Yapay zeka bu sınırtanımamazlık için en belirgin örnektir.
Mevcut durumda akıllara yeni bir soru daha gelmektedir.
Yapay zeka bize mi hizmet ediyor yoksa insanlık artık robotik fikirlere esir mi olmaya başlıyor?
Geçmişte ve günümüzde insanların akıllarında teknoloji ile alakalı belli şüpheler hep yer edinmiştir.
Güncel sorular yapay zeka ve robotlar iken geçmişte de yarar-zarar ölçeği arasında sorgulamalar oldukça fazladır.
Bu konuda yazılmış örneklerden birinin linkine buradan ulaşabilirsiniz: http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/43190.pdf
İnsanlığın gelişime aç ruhu yenilikleri merak etse de her yeniliğin getirdiği olası yan etkileri düşünüp
bu tür sorulara da cevap aramaktadır.
Yararı toplum için çok önemli olan teknolojik gelişimler belirli amaçlar dışarısına çıktığı
andan itibaren tehlike belirtileri göstermeye başlayacaktır. Genel korkular ve sorular bu amaç dışına çıkılan
durumlardan sonra oluşmaktadır. Yeni çıkan güncellemeler yararının beraberinde olumsuzluklarıyla gelmektedir.
Eski zamanlarda pek çok insanın makineleşme döneminde işsiz kaldığı bilinmektedir. İşsizlik sorunu
bu korkuların içerisinde en zararsız olanıdır. Silah ve savunma sanayisi yarar amacının dışına çıkmaması zorunlu
olan alanlardır.
Sonuç olarak teknolojiyi iki ucu da keskin bir bıçağa benzetebiliriz. Yara almamak için kendimizi korurken
dikkatli davranmalı ve olası sonuçları dahilinde verilen kararları uygulamalıyız. Gelişime ve teknolojiye açık
etik değerlere sahip bireyler olarak bu gayeye hizmet edebiliriz.