- Katılım
- 10 Mar 2024
- Mesajlar
- 38
- Tepkime puanı
- 5
Konfor alanımız bizlerin ayağına dolaşan dolambaçtan başka bir şey değildir. Konfor alanımızdan çıkabilirsek bizler için yeni kapılar aralanır.
Aynı rutinlerin içerisinde kaybolup gideriz. Kendimiz bile nereye gittiğimizi, neye uğradığımızı anlamayız… sadece şaşkın balık gibi kala kalırız.
Konfor alanından çıkmak keyifli bir yolculuğa çıkmaya benzer. Buna kimin cesareti vardır. Sadece cesur olanlar yapabilir!
Kendi sınırlarımızın ötesinde bir yol kurarız.
Bilinmezliğin içinde korkusuzca emin adımlarla yürüyebilmektir.
Konfor alanının sınırları zorlanarak yeni bir dünyanın kapları aralanır.
Dünyaya farklı bir pencereden nasıl bakılması gerektiği öğretilir.
Güvenli limanlarımızın ötesine geçerek korkularımıza büyük meydanlar okuruz.
Konfor alanının dışına adım atabilmek bilinmezlikle yüzleşebilme cesareti gösterebilmektir.
Hayatın kıyısında essiz bir limana kavuşmayı beklersin.
Ruhun özgürlüğünde bir serenat yaşatır.
Gerçek cesaret, korku hissetmekle değil, korkuna rağmen ilerleyebilmektir.
İçimizdeki gücü yeniden keşfetme yolculuğuna nail oluruz.
Yorgun düşmüş bedenlerimiz yeniden nasıl ayağa kalkması gerektiğini öğrenir.
Hayatın en değerli hediyesi konfor alanından çıkmaktır.
Bizleri prangalarımızdan uzaklaştırır.
Gökyüzünde kaybolan yapraklara benzer…
Rüzgârın sessizliği içindeki melodiye kapılıp gideriz. Uçsuz bucaksız yerlere…
Hayat tren raylarında geçen bir yolculuğa benzer… Hep aynı raylar, hep aynı çıkılmaz yollar.
Bizler için güvenli liman neresiydi?
Yağan yağmura rağmen dans edebilmekti “hayat”.
Konfor alanı sadece bir illüzyondan ibarettir. Kim bilir belki öyle belki de öyle değil!
Bizlere sunulmayan sürprizleri sunardı.
Mutluluk kokuları içimizi sarardı.
Gökyüzünde kaybolan yapraklar gibi, özgürlüğün kanatları altında dans ederdik.
Aynı rutinlerin içerisinde kaybolup gideriz. Kendimiz bile nereye gittiğimizi, neye uğradığımızı anlamayız… sadece şaşkın balık gibi kala kalırız.
Konfor alanından çıkmak keyifli bir yolculuğa çıkmaya benzer. Buna kimin cesareti vardır. Sadece cesur olanlar yapabilir!
Kendi sınırlarımızın ötesinde bir yol kurarız.
Bilinmezliğin içinde korkusuzca emin adımlarla yürüyebilmektir.
Konfor alanının sınırları zorlanarak yeni bir dünyanın kapları aralanır.
Dünyaya farklı bir pencereden nasıl bakılması gerektiği öğretilir.
Güvenli limanlarımızın ötesine geçerek korkularımıza büyük meydanlar okuruz.
Konfor alanının dışına adım atabilmek bilinmezlikle yüzleşebilme cesareti gösterebilmektir.
Hayatın kıyısında essiz bir limana kavuşmayı beklersin.
Ruhun özgürlüğünde bir serenat yaşatır.
Gerçek cesaret, korku hissetmekle değil, korkuna rağmen ilerleyebilmektir.
İçimizdeki gücü yeniden keşfetme yolculuğuna nail oluruz.
Yorgun düşmüş bedenlerimiz yeniden nasıl ayağa kalkması gerektiğini öğrenir.
Hayatın en değerli hediyesi konfor alanından çıkmaktır.
Bizleri prangalarımızdan uzaklaştırır.
Gökyüzünde kaybolan yapraklara benzer…
Rüzgârın sessizliği içindeki melodiye kapılıp gideriz. Uçsuz bucaksız yerlere…
Hayat tren raylarında geçen bir yolculuğa benzer… Hep aynı raylar, hep aynı çıkılmaz yollar.
Bizler için güvenli liman neresiydi?
Yağan yağmura rağmen dans edebilmekti “hayat”.
Konfor alanı sadece bir illüzyondan ibarettir. Kim bilir belki öyle belki de öyle değil!
Bizlere sunulmayan sürprizleri sunardı.
Mutluluk kokuları içimizi sarardı.
Gökyüzünde kaybolan yapraklar gibi, özgürlüğün kanatları altında dans ederdik.